PDW Nedir? PDW Yüksekliği ve Düşüklüğü

PDW Nedir?

PDW, kan pulcuğu olarak da bilinen ve bir kan hücresi olan trombositlerin dağılım aralığına denir. İngilizce Platelet Distribution Width  (trombosit dağılım aralığı) kelimelerinin baş harflerinden adını almıştır. PDW testi, tam kan sayımı veya tıbbi adıyla hemogram parametrelerinden biridir. Bu test klinik olarak pıhtılaşma bozukluğundan şüphe duyulan kişilerin doktorlarca değerlendirilmesinde kullanılır. Testin çalışma anlayışı, trombositlerin kandaki dağılım aralığını ölçmek ve trombositlerin normal görevlerini yapıp yapmadığı konusunda bilgi sahibi olmaktır.
PDW testi tek başına istenen bir test olmayıp diğer tam kan sayımı parametreleri arasında yer alan bir testtir. Mor renkli tüpe alınan kan ile yapılan bir tahlildir.
Tek başına PDW testinin değeri ve bu değerin düşüklüğü veya yüksekliği çoğunlukla bir hastalığı göstermez.Bu durumda birlikte yapılan diğer kan tahlil sonuçları ile birlikte değerlendirilerek hastalıkların tanısına yardımcı olur.
Trombositler pıhtılaşma, iltihaplanma ve bağışıklık reaksiyonları süreçlerinde önemli bir rol oynar. Trombosit dağılım genişliği (PDW), trombosit boyutundaki değişkenliği yansıtır ve trombosit fonksiyonu ve aktivasyonunun bir göstergesi olarak kabul edilir.

PDW değerinin referans aralığının dışında ölçülmesi tek başına bir hastalık konusunda kesin bilgi vermez. Ancak olası bir hastalığın teşhisine yardımcı olabilir.

PDW Normal Değeri Nedir?

PDW normal değeri  9.6 ile 15.2 arasındadır.

PDW Yüksekliği Hangi Durumlarda Görülür?

Diabetes mellitus,
Bazı kanser türleri,
Kardiyo-serebrovasküler patolojiler,
Solunum bozuklukları  gibi durumlarda PDW  yüksekliği görülür

Ayrıca, yüksek PDW düzeylerinin son zamanlarda koroner arter hastalığı ve pulmoner embolisi olan hastalarda, artan morbidite ve mortalite ve dolayısıyla da kötü prognoz ile ilişkili olduğu bildirilmiştir

PDW Düşüklüğü Hangi Durumlarda Görülür?

PDW değerinin düşük çıkması, kanda  trombosit eksikliğini gösterebilir.Çeşitli nedenleri olabilir:

Kanama ve pıhtılaşma bozuklukları,
Kemoterapi ve radyoterapi alan hastalarda,
Çeşitli viral enfeksiyonlar (kızamık gibi);
Vitamin eksiklikleri,
Bazı ilaçların kullanımı sonrası (aspitin ve çeşitli analjezik ve antiinflamatuar ilaçlar);
Siroz gibi karaciğer  yetmezliği durumları.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz. Soru sormak için buraya tıklayın.