Latince “kısaltılmış” anlamına gelen bu kelime, kişide doğuştan göz gelişiminde meydana gelen bir hastalıktır.Bu hastalıkta gözle ilgili, göz kapağı, retina, iris gibi bölümlerde doğuştan olan fonksiyon bozukluğu olabilir.
Kolobom rahatsızlığına sahip kişilerde göz irisi, optik sinirler ve diğer yapılar noksandır ya da hiç gelişmemiştir. Rahatsızlığın boyutuna göre kişide görme kaybı oluşabilir. Eğer rahatsızlık tek gözde ise diğer gözü korumak için gözlük kullanılmalıdır. 

Görme Nasıl Meydana Gelir?

Göz; görme organıdır. İçerisinde bulunan çok fazla karmaşık yapılar sayesinde algıladığı görüntüyü beyne iletir. Beyinde değerlendirilen görsellere de bir tepki oluşturulur ve görme işlevi gerçekleşmiş olur.

Gözün en dış beyaz tabakası, kabarıp incelerek kornea adı verilen bölgeyi oluşturur. Kornea, göze giren ışığın ilk kırıldığı alandır. Buradan sonra ışık, göz bebeğinden içeri girerken, göz merceği adı verilen kısımda tekrar kırılır ve görüntü bu şekilde retinaya iletilir.

Retina; göz küresinin arka tarafında bulunan sarı benek adı verilen odak noktasıdır. Bu odak noktasında görüntü, ters ve küçüktür. Yani nesneler olduğu gibi, aynen, görünmez. Daha küçük ve terstir. Bu alanda toplanan göz sinirleri, kör nokta denilen aktarma noktasından geçer ve beyine iletilir.

Beyin, bu görüntüyü düz ve olması gereken büyüklükte algılar, oluşturulacak tepkiyi ortaya koyar. Yani kendine yaklaşan hızlı bir cisim varsa kaçmayı emreder, tanıdık biri geliyorsa o kişi ile ilgili hafıza yönelim sağlar gibi; diğer organları da ilgilendiren etki mekanizması ortaya çıkar.

Kolobom Hastalığı Görmeyi Nasıl Etkiler?

Görüldüğü üzere göz görme organıdır ve birçok bölgesinin iş birliği ile görmeyi sağlar. Bu kısımlarından herhangi birinde meydana gelen bozulmalar, sirkülasyonun aksamasına sebep olur. Hangi kısımın eksik veya hatalı olduğu ise, görememenin derecesini belirler. Bu durumda kolobomda da gözün hangi kısmının bu hastalıktan etkilendiği son derece önemlidir.