Çalışmak Zordur, Ama Zor da Güzeldir
“Bugünhayatımın geriye kalan kısmının ilk günüdür.” (Charles Dederich)
Mr. Terry’nin anısına
ÇALIŞMAK ZORDUR, AMA ZOR DA GÜZELDİR!
Yıl 1980. 15, 16 yaşlarımdayım. Lise 2. sınıf bitmiş ve aileekonomisine katkıda bulunmak amacıyla Güneydoğu Anadolu’ya çalışmaya gitmiştim.Yer Siirt’in Baykan ilçesine 10 km. uzaklıkta bir dağ kampı. Kampımızın adıcrew. Ekip ya da çete anlamındaydı sanırım. Yaptığımız iş: sabah 04:00’dakalkıyoruz. Temizlik ve kahvaltının ardından jiplere binip, dağa çalışmamekanımıza doğru ilerliyoruz. Ulaşım olanaklarının kısıtlandığı noktalardahelikopterlerle iş alanına götürülüyoruz. İşimiz daha önce belirlenmiş birgüzergahda ilerlerken toprağa kablolar ve cifonlar döşemek. Belli noktalarda dayerden bir metre yükseklikteki çubuklara dinamit bağlamak ve patlatmak.Patlamalardaki amaç yaratılan titreşimler sayesinde petrol rezervlerini tespitetmeye çalışmak. Titreşimler kampa iletiliyor, bir takım teknik çalışmalarsonucu elde edilen bulgular vericiler aracılığıyla Amerika Houston’ailetiliyor. Çalışmaların ardından gece 22:00 civarında çalışanların çoğu kamptayemeklerini yiyor ve istirahata çekiliyordu. Ancak benim mesaim henüz bitmemişoluyordu.
Geceki mesai arkadaşım Mr. Terry idi. Bir İngiliz. 1.50boylarında, bembeyaz saçlı, kararlı çelik mavisi gözleri olan 60’lık birdelikanlı. Sürekli but, but ( ama, ama ) diye söylenen, kelimenin tam anlamıylasaf kan bir hiperaktif. Gün içerisinde elde edilen bulguları değerlendirmede Mr.Terry’e yardımcı oluyordum.
Mr. Terry her gece çalışmaların ardından masasınıtoparlayıp, ertesi günün hazırlıklarını yapıyordu. Bir gün sonrası içinyapılacakları not alıyor ve çalışacağı malzemeleri masaya hazırlıyordu. Hergece bu ritüelin ardından uyku öncesi kahvelerimizi içmek için konteyner’ınönündeki şezlonglara uzanıyor ve kısa sohbetimizi yapıyorduk.
Ertesi gece masamız çalışmalar için hazır, yapacaklarımızdabelli olduğundan hiç vakit kaybetmeden işe koyuluyorduk. Bu her gece böyledevam ediyordu.
Ben nasıl çalışmam gerektiği yönündeki ilk dersimi Mr.Terry’den aldığımı üniversite sınavlarına hazırlanırken fark etmiştim;
çalışmalarının ardından masanı toparla, çalışmalarınıdeğerlendir ve ertesi gün yapacağın çalışmaları not al. Dolayısıyla ertesi günbunlarla vakit kaybetmeyip, ne yapacağını bilerek masaya otur. Asla vakitkaybına izin verme.
Bir gece aynı sıradan çalışmalar devam ederken telsiztelefon çaldı. Telefonu kaldırdım, İngiltere’den biri Mr. Terry ile görüşmekistediğini söyledi ve telefonu kendisine uzattım. Konuşma yaklaşık 30 saniyekadar sürdü ve konuşmalar evet, tamam, anladım ve geri dönücem kelimelerindenibaretti. Mr. Terry bana dönerek, “haydi Mr. Gülle devam” dedi.
Çalışmalarımızı bitirdik. Masamızı ertesi güne hazırladık veMr. Terry biraz yalnız kalmak istediğini belirterek dışarıya çıktı. Yaklaşık 10dakika kadar sonra kahvelerimizi hazırladım ve dışarıya Mr. Terry’nin yanınadoğru ilerledim. Birkaç metre kalmıştı ki Mr. Terry’i sessizce ağlarken gördüm.İlerlemekte tereddüt ettim. Biraz bekledim. Beni fark edip gelmemi söyleyince yanınayaklaştım.
Güneydoğu’da dünyanın en güzel ayını izleyebilirsiniz. Ayyükselmişken karanlık sanki ortadan kalkar ve tüm arazideki tek tek çakıltaşlarını dahi görebilirsiniz. Ve ağlayan birinin gözyaşları da parlar…
Ben ne oldu diye sormaya çekinirken, Mr. Terry telefonkonuşmasından bahsedip beni muhteşem bir sıkılganlık ortamından çekip almıştı.
“Ablamı kaybettim. ”
Şaşırmıştım. Çünkü yaşadığımız coğrafyada bu tür durumlardainsanlar hemen infiale kapılırlardı. Ben de doğrusunun bu olduğunu düşünerekbüyütülmüştüm. Mr. Terry için de doğrusu belki buydu ancak tek bir farkla. Oişini bırakıp yeni sorunlara yol açmamış, sorumluluğunu yerine getirdiktensonra acısını yaşamayı tercih etmişti. Tabi ki ölüm anında hiçbir şey önemliolamazdı, ancak bu ayrıntı başka bir şeyi anlatıyordu bana.
İkinci dersim;
evet ölüm özel bir durum ancak yaşayacağın başkaolumsuzluklar karşısında çalışmalarını asla aksatma. Bir şeyler yolundagitmeyebilir, deneme sınavların beklentilerini karşılamayabilir, sevgilin sanaküsmüştür, annenin kahvaltı hazırlarken tüm fakirliğine karşın sofrayı nasılzenginleştirdiğini izlerken burulabilirsin…
Yıllar öncesinde yaşadığım bu anı önce bana yardımcı oldu,sonralarında öğrencim olacak binlerce gence de yol göstermemi sağladı. Anıdanyola çıkarak öğrencilerime nasıl daha doğru ve etkin çalışabileceklerinianlatmaya çalıştım.
Psikolojik Danışman HAKAN GÜLLE
İletişim: [email protected]
Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz. Soru sormak için buraya tıklayın.
Yorumlar
Yorum |
---|
Lütfen sadece konu ile ilgili yorumunuzu yazınız. Cevaplanmasını istediğiniz sorularınızı uzmanlarımıza burayı tıklayarak sorabilirsiniz.