Dörtlü test; anne karnındaki bebekte; down sendromu, kromozom anormalliği ya da nöral tüp defekti rahatsızlıklarının belirlenmesinde kullanılır.

Üçlü test ise; yine kromozom anormalliklerini ölçmek için yapılan bir alt seviye testtir. Duyarlılığı daha az olduğundan risk durumunda bir üst veriler istenebilir.

Üçlü Test ve Dörtlü Test Arasındaki İlişki Nedir?

Dörtlü test de aynı üçlü test gibi gebeliğin 16 ile 18. haftalarında yapılmaktadır. İkisi de anneden alınan kan yolu ile ölçülür. Üçlü testten farkı ise kandaki Beta HCG, E3, AFP olmak üzere 3 farklı proteini inceleyen üçlü teste ilave olarak dimerik inhibin A denilen başka bir proteinin daha ölçülmesidir.
Bu sayede dörtlü testin doğruluk oranı %85 lere kadar çıkmıştır. Üçlü testte ise bu oran %60 dolaylarındadır. Dörtlü test de, ikili ve üçlü test gibi sadece oransal olarak hastalık riskini hesaplar. Asla bebekte kesin hastalık vardır ya da yoktur diye bir sonuç vermez.

Dörtlü Test Yaptırması Gereken Risk Grubu Kimlerdir?

Hamilelik, genetik taşıyıcılığın önemli bir adımıdır. Bu sebeple genetik yatkınlık olan çoğu durumlar, henüz anne karnındayken belirlenebilir. Bu sebeple risk grubundaki anneler, genetik testleri yaptırmalı ve önlemlerini almalı, kendisini nelerin beklediğini önceden öğrenerek hazır olmalıdır.

Dörtlü test yaptırması gereken risk grubundaki kişiler;

35 yaş ve üzerinde gebeler,

ailede kromozom bozukluğu ve ya genetik rahatsızlığı olanlar,

diyabet ve insülin sorunları olan gebeler,

sigara kullanan ve gebeliğe etkisi olabilecek ilaçları kullanmış olan gebeler tedbiren dörtlü tarama testini yaptırmalıdır.

Dörtlü Tarama Testi Neyi Değiştirir?

Dörtlü tarama testi neticesinde bir kromozom bozukluğu tespit edildiğinde aslında hiçbir şey değişmez. Ancak ebeveyn durumu bu süreçte kabullenir ve kendini hazırlar, yapılması gerekenler tespit edilir.