Gebelik Şekeri Nedir?

Önceden bilinen bir şeker hastalığı olmayan kadınların gebelikte şekerlerinin yüksek saptanması durumudur.

Gebelik sırasında beslenme alışkanlıkları azalan hareket ve plasentadan salgılanan hormonların gebelik şekerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Plasenta salgıladığı hormonlarla annenin insülin etkisini azaltmaktadır. Bu da kandaki şekerin enerjiye dönüştürülememesine ve kan da şeker yüksekliğine sebep olmaktadır.

Gebelik şekerinin tüm gebeliklerde görülme oranı %2–10 arasında belirlenmiştir. Bu oranda çevresel ve genetik faktörlerin etkisi bulunmaktadır. Ailede şeker hastalığı öyküsü, ileri yaş, kilo, iri doğum yapma ve beslenme bu faktörlere örnek olarak verilebilmektedir.

Gebelik şekeri tanısı 24–28 haftalarında yapılan şeker yüklemesi testiyle belirlenmektedir. Gebelik şekeri olan anne adaylarının bebeklerine fazla miktarda şeker ulaşması ve bunun yağ olarak depolanması sonucu bebekte irileşmeler görülmektedir. Ayrıca bu bebeklerde ileri dönemlerde şişmanlık ve tip 2 diyabet görülebilmektedir.

Gebelik şekerinde amaç gebelerin şekerini normal kişilerin değerlerine çekebilmektir. Tedavi ile gebenin kan şekeri 95mg/dl altına, yemek sonrası 1.saat 140 mg/dl altı,2.saat 120 mg/dl altında tutmak amaçlanmaktadır.

Bu doğrultuda gebenin eğitilmesi çok önemlidir. Bu eğitim hemşire ve diyetisyenler tarafından verilmeli ve gebe bilgilendirilmelidir. Evde kan şekeri takibinin nasıl yapılacağı öğretilmeli ve beslenme tedavisi anlatılmalıdır.

Bunun dışında kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde orta düzeyde egzersiz önerilmektedir. Özellikle yüzme ve günde 30dk. yürüyüş kan şekerinin düşürülmesinde etkili bir egzersizdir.

Bu uygulamalar sonucunda istenilen değerlere inilememesi durumunda insülin tedavisi önerilmektedir.

Gebelik şekeri genellikle doğumdan sonra düzelen bir durumdur. Ancak anne ve bebekte gelişebilecek olumsuz sonuçlar nedeniyle doktor tarafından takip altında tutulması önemlidir.