Koklayarak Zayıflayın

Koku, hava yoluyla, burun vasıtasıyla alınır. Burun ve ağızda bulunan reseptörlerin buluşma noktası, geniz boşlugudur. Burundan alınan tomurcuklar, geniz boşluğundan ağza gelir. Bu sebeple bir besin veya madde koklandığında, at duyuları bunu algılar ve sanki o kokunun kaynağını tatmış gibi olur. Beyin de yemiş gibi algılar.

Gebelikte aşerme de çoğu zaman bu temele dayanır. Gebeler, kokulara karşı daha hassaslardır. Yani reseptörleri çok daha duyarlıdır. Bu sebeple en uzaktaki kokuları dahi algılarlar. Bazen bir besinin kokusunu aldıklarında onu canı çeker ve sanki aşermiş gibi davranır. Halbuki o besinin kokusunu hissettiğinden yeme hissi meydana gelir. Bi nevi, buruna o koku geldiği için, beyin o besini yemeye hazırlanır ve kendini buna şartlar. Bu durumda vücut, bu besini ister. 

Koklamak Zayıflamaya Nasıl Yardımcı Olur?

Bazı besinlerin kokusu çok keskin ve nettir. Bu kokulara sahip olan; muz, nane gibi besinlerin kokuları, doygunluk hissi verir ve yemeği kontrollü yemenizi sağlar. Koklamak için ise, besinlerin kendini almaya ihtiyaç yoktur. Çünkü önünüzde bir besin bulunurken bunu yemeden durmak, sadece koklamak takdir edersiniz ki; çok da pratik ve uygulanabilir değildir. Bu sebeple; besinlerin kendisini her an bulamasanız da, bu kokuların mumları da aynı işe yarayacaktır. Hatta daha işlevsel olacaktır. 

Özellikle bu uygulama çikolata için yapılabilir. Bilinir ki; çikolatanın kendine has keskin bir kokusu vardır. Ancak şeker içeriğinden dolayı da fazlaca kalori sahibi bir besindir. İşte çikolatayı azaltmanın güzel ve kolay bir yöntemi olarak bu durum uygulanabilir. 

Besinlerin kokusunu alırken bunu abartmanızda, sık koklamanızda, çokça içinize çekmenizde hiç bir problem yoktur. Hatta bunu sık yaptıkça beyin artık bu kokunun doygunluğuna ulaşacak ve belki de zamanla artık bunu almak zor gelecektir.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz. Soru sormak için buraya tıklayın.