Giderek artan bir Domuz Gribi paniği olduğunu gözlemliyorum.Sağlık Bakanlığının önümüzdeki süreç için ülkemizde Domuz Gribi salgını olabileceği ve önlem olarak milyonlarca aşı siparişi verileceğine dair açıklaması Domuz Gribi tehlikesini tekrar gündeme getirmişti.Bunun üzerine hem de başkent Ankara’da bir okulda Domuz Gribi salgını olduğuna dair haberler ve okulun bir hafta tatil edilmesi korkuları daha da arttırdı.
Son günlerde gerek dostlarım ve gerekse hastalarımdan Domuz Gribi tehdidi ve Domuz gribi aşısına dair bilgi isteyen telefonlar ve soruların ardı arkası kesilmiyor.
Bu yazımda da Domuz Gribi ve Domuz Gribi aşısı hakkında saptamalarım ve önerilerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Öncelikle Domuz Gribinin bildiğimiz diğer grip türlerinden çok daha ölümcül olduğuna dair oluşan yaygın kanının bilimsel verilere dayanmadığını söylemeliyim.
Muhtemelen Müslüman bir ülke olmamızın da etkisiyle domuza karşı olan antipatimiz Domuz Gribinden fazlasıyla korkmamızı sağlıyor düşüncesindeyim.
Domuz gribinin belirtileri ve bulaşma yollarının bildiğimiz olağan gripten farklı olmadığı gibi alacağımız kişisel önlemlerin de bunca yıldır karşılaştığımız gripten hiç de farklı olmadığının özellikle altını çizmek istiyorum.

Peki grip nasıl bulaşır ve alınacak önlemler nedir kısaca hatırlayalım.
Gribe virusler neden olmaktadır.Viruslar kişiye damlacık yolu ile bulaşır. Yani kişinin öksürük, aksırık ve burun salgıları ile etrafa yayılır. O halde bu tür öksüren ve aksıran hasta kişilere çok yaklaşmamalıyız.Yaklaşmamız gereken durumlarda ise mümkünse maske takmalıyız.
Ellerimizi ise sık sık ve kaliteli sabunlarla yıkamak da oldukça önemlidir.Ayrıca son yıllarda kullanımı giderek artan ve piyasada da bulabileceğimiz el antiseptik solüsyonları da korunmada son derece etkindir.
Ellerimizi ağzımız, burnumuz ve gözlerimizden uzak tutmamız ve insanlarla öpüşmeyi de azaltmamız veya hiç öpüşmememiz de alınabilecek etkin önlemler arasındadır. Mevsimsel geçiş dönemlerinin yaşandığı , havaların soğumaya ve grip hastalıklarının artmaya başladığı bu aylarda bol bol C vitamini alınması da vücut direncimizi güçlendirmektedir.
Son yıllarda bağışıklık sistemini güçlendirdiği öne sürülen ve anti viral özellikleri bulunduğu söylenen,reçetesiz satılan bir takım ilaçlar da piyasaya sürülmüştür.
Tercihen doktorunuzun da önerilerini dikkate alarak bu ilaçların kullanımının da bir önlem olabileceği düşüncesindeyim.
Gelelim Domuz Gribi aşısına.
Sitemizde 7 Soruda Domuz Gribi Aşısı yazımızda bu konuda genel bir bilgilendirme yaptık.Aşıyla ilgili kişisel görüşüme gelince Sağlık Bakanlığının aldığı önlemler ve aşılama planını olumlu olarak değerlendirdiğimi ifade etmeliyim.
En azından olası bir Domuz Gribi salgınına karşı devletin gerekli önlemleri aldığının bilinmesinin toplumumuzda psikolojik olarak bir rahatlama veya güven duygusu yaratmasının yararlı olduğu düşüncesindeyim.Tam tersi durumda yani Domuz Gribi aşısı temini veya planlanması konusunda herhangi bir çalışma yapılmaması veya kamuoyunun bilgilendirilmemesi durumunda Domuz Gribi hakkındaki endişelerin çok daha artması kaçınılmaz olacaktı. Ancak domuz gribi aşısı ile ilgili olarak kafamda oluşan kuşkuları da ifade etmeliyim.
Domuz gribinin her yıl görülen olağan grip kadar öldürücü olmadığı konusunda bilim adamlarının açıklamaları yayınlandı.Bu nedenle Domuz Gribi aşının olağan grip aşısından çok daha öne çıkarılması ne kadar anlamlı olduğu konusunda kuşkularım var.Ayrıca domuz gribi aşısının ne ölçüde koruyucu olacağı bu aşamada kesin olarak bilinmiyor.
Domuz gribinin diğer griplerde de olabildiği gibi ciddi bir mutasyona uğraması durumunda aşının etkinliğinin azalacak olması da muhtemel.Üstelik aşının ilk kez bu yıl uygulanılacak olması nedeniyle yan etkileri ve güvenilirliği konusunda ciddi ve kabul görmüş veriler ne yazık ki mevcut değil.Sağlık Bakanlığınca yapılacağı bildirilen aşılamanın,en az 20 milyon aşıyı kapsayacağı da düşünülünce karmaşaya mahal vermeden ve organize olarak aşı uygulanmasının da çok da kolay olmayacağı düşüncesindeyim.
Sonuç olarak bu konuyla ilgili Sağlık Bakanlığının bilgilendirmelerinin takip edilmesi ve konuya dair saygın bilim adamlarının görüşlerinin dikkate alınmasının bu aşamada en uygun çözüm olduğu düşüncesindeyim.