EHEC : Hastalık mı? Salatalık mı?
EHEC olarak da bilinen Enterohemorajik Escherichia Coli bakterisinin yol açtığı enfeksiyon son günlerde sıkça konuşuluyor.Tahlil.com olarak,bu konuda Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr.Mine Işık Arıgün'ün görüşlerine başvurduk.
Dr.Mine Işık Arıgün'ün EHEC hakkında ,Tahlil.com ziyaretçilerine yaptığı bilgilendirmeyi aşağıda okuyabilirsiniz.''Açılımı Enterohemorajik Escherichia Coli olan EHEC , özellikle böbreği işlevsiz hale getirirken, HUS sendromunu tetikliyor.
Kusma, bulantı, ishal, ateş gibi belirtilerle başlayan hastalık, kanlı ishale varan sonuçlar doğurarak ölüme yol açabiliyor.Bu bakterilerin özelliği, hücre zehiri olarak da adlandırılabilecek toksinler üretmeleri. Bu zehirler sorunlara yol açıyor, kan hücrelerini yok ediyorlar ve bu nedenle kansızlık oluşuyor.
Kan hücreleri böbreği besleyen kan damarlarını tıkayarak böbrek yetmezliğine neden oluyor.Hayvanlara direkt temastan, bakterili yiyeceklerden ve pastörize edilmemiş süt ile enfeksiyon bulaşıyor.
Bakterinin bağışıklık sistemi daha güçsüz olan yaşlı ve çocuklarla birlikte kadınları etkilediği söyleniyor. Korunmak için et ve süt ürünlerinin çiğ tüketilmemesini, etin ve sebzelerin en az on dakika ve 70 derecenin üzerinde bir ısıda pişirilmesi, hijyen kurallarına uyulması , sebze ve meyvelerin çok iyi bir şekilde yıkanarak tüketilmesi gerektiği konusunda uzmanlar uyarıda bulunuyor.
Türkiye’de EHEC rastlandığına dair henüz bir bilgi yok. EHEC ile ilgili ilk vakalar ve ölüm haberleri Almanya’dan geldi. Almanya’da şu an itibariyle 3 kişinin EHAC ten dolayı öldüğü düşünülmektedir.
EHEC özellikle kadınlarda daha fazla risk oluşturmaktadır. Şiddetli barsak enfeksiyonlarına ve ölüme neden olabilmektedir. EHEC ten korunmak için hijyen kurallarına dikkat edilmeli ve özellikle yiyeceklerde temizliğe ve hijyene önem verilmelidir. Kanlı ishal gibi durumlar ile karşılaşıldığında hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Bağırsak enfeksiyonu şeklinde başlıyor
İnsanlar ve sıcakkanlı hayvanların bağırsaklarında yaşayan ve adına “Normal bağırsak florası bakterileri” adı verilen bakteriler bulunmaktadır. Bunların en çok bilineni ise Escherichia coli (E.coli)’dir. Bu bakteri, bağırsakta hastalık oluşturmadan üreyip çoğalır. Buna karşılık E.coli’nin bazı tipleri vardır ki onlar günümüzde Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde ölümlerle seyreden ve bu nedenle kısa sürede dünya gündemine oturan salgın hastalığa yol açmaktadırlar.
E.coli bakterisi 5 0C-50 0C arası sıcaklıkta üreyebilmektedir. Bu kadar geniş bir sıcaklık aralığında üreyebilmesi etken lehine bir durum oluşturmaktadır.
Bu hastalık ilk etapta kanlı ishal ile seyreden bir bağırsak enfeksiyonu şeklinde başlamakla birlikte bir kısım hastada böbrek yetmezliği ve kanın alyuvar adını verdiğimiz hücrelerinde yıkımla seyreden ve ölümle ölümcül olabilen, adına “Hemolytic uremic syndrome” (HUS) denilen bir hastalığa doğru ilerleyebilmektedir.
Konunun dünya gündemine oturmasının esas sebebi etken bakterinin ve sebep olduğu hastalığın işte bu özelliğidir. Bu tiplerin başında ise O157 H7 tipi gelmekle birlikte bu hastalığa yol açtığı bilinen başka tipler de vardır. Nitekim Almanya’da tanı konulan bazı hastalardan O104 tipinin saptandığı bildirilmektedir.Esas olarak salgınlarda O157 H7 tipinin etken olduğu, sporadik (bireysel) vakalarda ise diğer tiplerin etken olduğu söylenmekteydi ancak bu salgında henüz net bir şey söylemek mümkün değildir.
Bu konuda araştırmalar devam etmektedir. Bakteri zehir üretiyor Bu ölümcül hastalığa sebep olan E.coli tiplerini diğerlerinden farklı kılan en önemli özellikleri, bunların, “verotoksin” veya “shigatoksin” adını verdiğimiz, çok kuvvetli bir zehir üretebiliyor olmalarıdır. Hastalık bu kuvvetli zehirin etkisiyle oluşmaktadır. İşte bu zehir üreten ve ürettiği zehir sayesinde insanlarda ölümcül hastalığa yol açan E. coli tiplerine bağırsakta kanama yapıcı E.coli anlamına gelen Entero-hemorajik E.coli (EHEC) adı verilmektedir.
Bakteri nasıl bulaşıyor? Gıdalara dikkat!
Bu bakteriler insanlara en sıklıkla yiyip içtiğimiz gıdalarla bulaşmaktadır. Son salgında Almanya’nın İspanya’dan ithal ettiği salatalıkların bulaşmadan sorumlu tutulmuş olmasından dolayı halk arasında “salatalık virüsü” olarak da anılmaktadır.
Gerçi daha sonra bu tespitin doğru olmadığı ve salatalığın kaynak olmadığı açıklanmışsa da bu isim halen kullanılmaya devam etmektedir. Eğer kaynak salatalık olsaydı bile yine de bu adlandırma doğru olmazdı, çünkü hastalığın etkeni olan E.coli, virüs değil bakteridir.
Bu bakteri insanlara, yedikleri çiğ sebze ve meyveler aracılığıyla bulaşabildiği gibi bunun yanında iyi pişirilmemiş et, tavuk ve süt ürünleriyle veya bakteriyi taşıyan hayvan ve insanlarla direkt temas yoluyla da bulaşabilmektedir. Dolayısıyla bu hastalığın ve onun etkeninin salatalıkla sınırlandırılması konunun önemini azaltabilir ve yanlışlara neden olabilir.
Bu ilk değil
EHEC dediğimiz bakterilerle oluşan ve kayıtlara geçmiş ilk salgın hastalık 1982 yılında ABD’de gerçekleşmiştir. EHEC ve hastalık yapıcı etkileri bu tarihten sonra tıp literatürüne girmiştir. Daha sonra bu konuda başka örnekler de gözlenmiştir. 1996 yılında Japonya’da, bir okul yemeğinden yiyen çocuklar arasında ortaya çıkan salgında 9451 çocuk hastalanmış ve bu salgında kaynağın o yemekte yenilen turp salatası olduğu tespit edilmiştir.
Ne yiyip içtiğiniz çok önemliŞimdiye kadar gözlenmiş salgınlarda en sık sorumlu olan kaynaklar şunlardır:
Az pişmiş hamburger Taze elma püresi (pastörize edilmemiş) Süt, yoğurt ve peynir (Pastörize edilmemiş) Et çeşitleri (İyi pişirilmemiş veya pastörize edilmeden hazırlanmış olanlar) Meyve ve sebzeler İçme ve kullanma suları İnsandan insana direkt temas ile Hayvanlarla direkt temas ile bulaşım gerçekleşmektedir.
Kimler dikkat etmeli? Devamı için ilerleyiniz…Çocuklar ve yaşlılara özellikle dikkat edilmeli
Hastalığın kuluçka süresi 3-8 gün değişmekte, vakaların çoğunda 3-4 gün arasında olmaktadır. Hastalığa en sık yakalananların küçük çocuklar ve yaşlılar olduğu bilinmekle birlikte halen devam eden salgında bilinenin tersine hastaların büyük bir çoğunluğunu 18 yaş üstü bireyler oluşturmaktadır.
Belki de bu salgında etken olan tipin O157H7 dışında bir alt tip olması bu durumdan sorumludur. Salgın zamanı dışında hastalığa yakalananların %3-7 kadar bir kısmında ölümcül olan HUS gelişmekteyken salgın zamanlarında hastaların %20′sinde HUS gelişmektedir. HUS gelişen hastaların ise %5 kadar bir kısmın gelişip de iyileşen hastaların yaklaşık %50′sinde kalıcı böbrek hasarı olmaktadır. Yapılan araştırmalar, kronik böbrek yetmezliği olan çocukların önemli bir kısmında bunun daha önceden geçirilmiş HUS’a bağlı olduğunu göstermektedir. Konunun bu yönü de en az güncelliği kadar önemlidir.
Karın ağrısı, kusma ve ateş görülebilir
Hastalığın başlangıç belirtileri, kramp tarzında karın ağrısı ve kanlı ishaldir. Bu belirtilere bulantı ve kusma ve ateşte eşlik edebilir. Hastalık 10 gün içerisinde iyileşir ama HUS gelişen hastalarda tablo giderek ağırlaşır, böbrek yetmezliği ve kan hücrelerinde yıkım meydana gelir. Bu hastaların mutlaka hastanede ve durumun ciddiyetine göre yoğun bakım servisinde tedavi edilmeleri gerekir.
Bilinçsiz ve doktor kontrolü dışında antibiyotik kullanımı, hastalığın gidişini olumsuz etkileyeceğinden bundan kaçınılması gerekir.
Kişisel temizlik kurallarına uyun
Bu hastalıktan korunmak için yapılması gereken en önemli şey gıda sanitasyonun iyi yapılması ve şahsi hijyen kurallarına çok iyi uyulmasıdır. Sanitasyon konusunda esas işi gıda endüstrisine düşmekte, düzenleyici ve denetleyici olarak ta ilgili devlet kurumlarının üzerine önemli görevler düşmektedir.
Her yemekten önce ve tuvaletten çıktıktan sonra ellerin mutlaka sabunlu su ile güzelce yıkanması alınabilecek bireysel önlemleri en kolay, en ucuz ve en etkin olanıdır. Bununla birlikte çiğ yenecek gıdaların çok iyi yıkanması, salgın tehlikesi olduğunda uygun yöntemler kullanılarak dezenfekte edildikten sonra tüketilmesi, pişirilerek yenilen yiyecekleri ise iyi pişirilmesi, yemeğin her yerinin en az 70 0C veya üzerinde sıcaklığa ulaşmasının sağlanması gerekmektedir.
Küçük çocuklara ileri yaşlılara ve bağışıklık sistemi bozulmuş olan hastalara bakım yapan bakıcıların bu önlemleri çok dikkatli biçimde uygulamaları çok önemlidir.
Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz. Soru sormak için buraya tıklayın.
Yorumlar
Yorum |
---|
Lütfen sadece konu ile ilgili yorumunuzu yazınız. Cevaplanmasını istediğiniz sorularınızı uzmanlarımıza burayı tıklayarak sorabilirsiniz.