Okula Yeniden Alışma Süreci

Uzun süren yaz tatili ardından okul zillerinin tekrar duyulma vakti geldi. Yazın özellikle okuldan, derslerden tamamen uzaklaşan, tekrar yapma, test çözme alışkanlığı olmayan öğrenciler bu süreci biraz daha zor atlatabilirler.

Tatilde defter kitap yüzü açılmayan hanelerde okul süreci biraz daha sancılı başlar. Özellikle okulu sevmeyen, sıkılan öğrenciler için bu dönem zordur. Yeniden yatma saatlerinin, yemek saatlerinin ve gün tayininin okula göre yapılması çoğu öğrenci için can sıkıcı bir durumdur.

Bu zamanlarda en büyük görev ailelere düşmektedir. Aileler henüz okul açılmadan, sanki okula başlamış gibi evde vakit tayini yapmalı; yemek, yatma saatlerini buna göre hazırlamalıdır. Bu işin fizyolojik alıştırma kısmıdır ki; asıl önemli olan çocuğu psikolojik olarak okula adapte etmek gerekir. bunun için öncelikle çocuğa karşı anlayışlı olmak, neden okula gitmek istemediğini dinlemek ve çözüm üretmek en etkili yöntemdir.

Çocuklar, ailelerinden ayrı olduklarında ailelerinin kendini unuttuğunu ve onsuz çok güzel vakit geçirdiğini düşünerek yalnızlık korkusu yaşarlar. Bu sebeple aile, bu dönemde çocuğunu ne kadar çok sevdiğini ve eğlenceli etkinlikleri, gezmeleri onun geliş saatine göre ayarladığını bildirmeleri çocuğun kaygılarını yatıştırmada etkili olacaktır.

Öte yandan çocuklar çoğu zaman okulu bir zorunluluk olarak gördüklerinden orada eğlenemeyeceklerini ve sıkılacaklarını düşünürler. Empati burada devreye girmelidir. Çocuğunuza anlattığınız kendi okul hayatınıza dair olumlu, eğlenceli hikayeler; onu motive edecek ve okula daha heyecanla gitmesini sağlayacaktır.

Kaygılı çocuk, kaygılı anne babanın ürünüdür. Çocukların hisleri çok kuvvetlidir. Siz söylemek istemeseniz de, hal dilinden ne yaşadığınızı çok net anlayabilirler. Bir anne sürekli çocuğuna sürekli “aç kalma, teneffüslerde mutlaka yemek ye” diye hatırlattığında çocuk okulda açlık çekeceğini, “çok koşma” dediğinde okulda her an başına kötü bir şey gelebileceğini düşünür. Annenin olası kaygıları çocuk tarafından algılanır ve olumsuz bir mesaj olarak kaydedilir ve çocuk okulda çok kötü olayların olabileceği hissiyle sürekli tedirgin vakit geçirir. Böylece okuldaki dersleri algılayamadığı gibi, okula gitmekten de nefret eder.

Şayet çocuğun kaygılarını kendi çözümlerinizle aşamıyorsanız, muhakkak bir uzman yardımı alınması ve sorunların giderilmesi gerekir. aksi takdirde çocuk hayatı boyunca okulu sevmeyecek, hatta elinden geldiğince kısa sürede eğitimi bırakacaktır.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.