Grip Aşısını Kimler ve Neden Olmalıdır? Gripten Nasıl Korunabiliriz?
Yayın Tarihi : 2017/01/05 09:21 • Güncelleme Tarihi : 2017/01/05 09:21 • Yazar: Uz.Dr. Cem Argun
Havaların giderek soğumasıyla birlikte soğuk algınlığı,nezle ve grip hastalıklarında artış yaşanıyor. İster istemez de Grip Aşısı yaptırıp yaptırmama tartışmaları ve kimlerin grip aşısı olmaları gerektiğine dair açıklamalar birbirini takip ediyor.Önceki yıllarda Domuz Gribi tartışmasıyla grip aşısında oluşan kaygılar da grip aşısı olunup olunmaması yönünde kafa karışıklığı yaratmış durumda.
Öncelikle şu bilgiyi vermeliyim.Grip aşısı sihirli bir aşı değildir.Bu aşıyı olan kişiler bir dokunulmazlık zırhına bürünüp asla hastalanmayacak diye bir kural yoktur.Grip aşısı adı üzerinde kimi zaman ölümcül komplikasyonları olan gribe karşı koruyucudur.Ancak nezle veya soğuk algınlığı gibi bir çok viral etkeni olan ve çok daha basit seyredip, ölümcül riskleri olmayan basit üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu olmayabilir.
Bu nedenle grip aşısı oldum ama yine grip olmaktan kurtulamadım diyenlere çok kulak asmayın muhtemelen nezle veya soğuk algınlığı geçirmişlerdir.
Sıklıkla karışan grip ve soğuk algınlığını nasıl ayırabileceğimizi ve aralarındaki farkı başka bir yazımda detaylı anlatmıştım.
Grip aşısı olmaya karar vermeden ''Grip ile Soğuk Algınlığının Farkları'' ile ilgili yazdığım yazımı da okumanızı öneririm.
Gelelim grip aşısının ne işe yaradığı ve kimlerin aşı olması gerektiği konusuna:
Grip aşısı yapılmasında temel öncelik, bağışıklık sistemi kronik hastalıklar,ileri yaş,aldıkları sistemik tedavi gibi nedenlerle zayıflamış kişileri, gribin kimi zaman ölümcül olan komplikasyonlarına karşı korumaktır.
Bu tür risk grubuna giren hastaları veya aşı olmasını önerdiğimiz adayları da şöyle sıralayabiliriz:
1.Kronik böbrek hastaları (Dializ tedavisi gören,böbrek yetmezliği olan hastalar) 2. Kronik akciğer hastaları ( Amfizem,bronşit,astım gibi rahatsızlıkları olanlar)3. Kronik Kalp Hastalıkları (Kalp ve dolaşım yetmezliği olan hastalar) 4. Kanser Hastaları (Özellikle kemoterapi ,radyoterapi gören hastalar)5.Çeşitli nedenlerle kortizon tedavisi gören hastalar(Organ nakli sonrası,bazı sistemik hastalıklar nedeniyle vb.) 6.Şeker Hastaları7.65 yaş ve üstü kişiler (SGK zaten bu kişilerin grip aşısı giderlerini karşılamakta)
Bu hasta grubuna ilave olarak kişisel sağlık riskleri doktorlar tarafından yüksek görülen,,çalıştığı iş alanının kritik ve iş gücü kaybına tahammül edilemez olduğu genç ve orta yaştaki kişiler de hekim tavsiyesiyle grip aşısı olabilirler.
Gribe karşı korunmanın sadece aşı ile olmayacağını da vurgulamalıyım.El yıkama alışkanlığımıza özellikle bu dönemde maksimum özen göstermeli,salgın dönemlerinde öpüşme ve tokalaşmaktan mümkün olduğunca kaçınmalıyız. Ellerimizi burun ve gözümüze değdirmemek de gribe karşı bizleri koruyacaktır.Bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmek için beslenme de önemli bir faktördür.Taze , meyve,sebze ve yeşillikleri, soğan,balık ve süt ürünleri bağışıklığımızı arttırarak gribe karşı koruyucu rol üstlenmektedir. Bol sıvı alınması da önemlidir.Ilık su tüketmek,taze sebze çorbaları ve bitkisel çaylar ik akla gelen önerilerdir.Düzenli egzersiz yapmanın da bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilimsel olarak ispatlanmıştır.Vitamin almak da gribe karşı koruyucu bir önlemdir.Özellikle C ve D vitamini alınması bağışıklığı güçlendirmektedir .C vitaminini taze meyve ve sebzelerden doğal yoldan kolaylıkla alabiliriz.D vitamini almak için ise ,güneşi gördüğümüz dönemlerde güneşlenmek güzel bir seçenektir.Son olarak gripten korunma da stresten uzak durmanın da çok önemli olduğunu vurgulamalıyım.Egzersizin bağışıklık sistemini güçlendirdiği nasıl bilimsel bir gerçek ise ,stresin de bağışıklığımızı zayıflattığı bilinmelidir. Tüm okuyucularımıza gripsiz günler dilerim....
Öncelikle şu bilgiyi vermeliyim.Grip aşısı sihirli bir aşı değildir.Bu aşıyı olan kişiler bir dokunulmazlık zırhına bürünüp asla hastalanmayacak diye bir kural yoktur.Grip aşısı adı üzerinde kimi zaman ölümcül komplikasyonları olan gribe karşı koruyucudur.Ancak nezle veya soğuk algınlığı gibi bir çok viral etkeni olan ve çok daha basit seyredip, ölümcül riskleri olmayan basit üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu olmayabilir.
Bu nedenle grip aşısı oldum ama yine grip olmaktan kurtulamadım diyenlere çok kulak asmayın muhtemelen nezle veya soğuk algınlığı geçirmişlerdir.
Sıklıkla karışan grip ve soğuk algınlığını nasıl ayırabileceğimizi ve aralarındaki farkı başka bir yazımda detaylı anlatmıştım.
Grip aşısı olmaya karar vermeden ''Grip ile Soğuk Algınlığının Farkları'' ile ilgili yazdığım yazımı da okumanızı öneririm.
Gelelim grip aşısının ne işe yaradığı ve kimlerin aşı olması gerektiği konusuna:
Grip aşısı yapılmasında temel öncelik, bağışıklık sistemi kronik hastalıklar,ileri yaş,aldıkları sistemik tedavi gibi nedenlerle zayıflamış kişileri, gribin kimi zaman ölümcül olan komplikasyonlarına karşı korumaktır.
Bu tür risk grubuna giren hastaları veya aşı olmasını önerdiğimiz adayları da şöyle sıralayabiliriz:
1.Kronik böbrek hastaları (Dializ tedavisi gören,böbrek yetmezliği olan hastalar) 2. Kronik akciğer hastaları ( Amfizem,bronşit,astım gibi rahatsızlıkları olanlar)3. Kronik Kalp Hastalıkları (Kalp ve dolaşım yetmezliği olan hastalar) 4. Kanser Hastaları (Özellikle kemoterapi ,radyoterapi gören hastalar)5.Çeşitli nedenlerle kortizon tedavisi gören hastalar(Organ nakli sonrası,bazı sistemik hastalıklar nedeniyle vb.) 6.Şeker Hastaları7.65 yaş ve üstü kişiler (SGK zaten bu kişilerin grip aşısı giderlerini karşılamakta)
Bu hasta grubuna ilave olarak kişisel sağlık riskleri doktorlar tarafından yüksek görülen,,çalıştığı iş alanının kritik ve iş gücü kaybına tahammül edilemez olduğu genç ve orta yaştaki kişiler de hekim tavsiyesiyle grip aşısı olabilirler.
Gribe karşı korunmanın sadece aşı ile olmayacağını da vurgulamalıyım.El yıkama alışkanlığımıza özellikle bu dönemde maksimum özen göstermeli,salgın dönemlerinde öpüşme ve tokalaşmaktan mümkün olduğunca kaçınmalıyız. Ellerimizi burun ve gözümüze değdirmemek de gribe karşı bizleri koruyacaktır.Bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmek için beslenme de önemli bir faktördür.Taze , meyve,sebze ve yeşillikleri, soğan,balık ve süt ürünleri bağışıklığımızı arttırarak gribe karşı koruyucu rol üstlenmektedir. Bol sıvı alınması da önemlidir.Ilık su tüketmek,taze sebze çorbaları ve bitkisel çaylar ik akla gelen önerilerdir.Düzenli egzersiz yapmanın da bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilimsel olarak ispatlanmıştır.Vitamin almak da gribe karşı koruyucu bir önlemdir.Özellikle C ve D vitamini alınması bağışıklığı güçlendirmektedir .C vitaminini taze meyve ve sebzelerden doğal yoldan kolaylıkla alabiliriz.D vitamini almak için ise ,güneşi gördüğümüz dönemlerde güneşlenmek güzel bir seçenektir.Son olarak gripten korunma da stresten uzak durmanın da çok önemli olduğunu vurgulamalıyım.Egzersizin bağışıklık sistemini güçlendirdiği nasıl bilimsel bir gerçek ise ,stresin de bağışıklığımızı zayıflattığı bilinmelidir. Tüm okuyucularımıza gripsiz günler dilerim....
Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz. Soru sormak için buraya tıklayın.
Yorumlar
Yorum |
---|
Lütfen sadece konu ile ilgili yorumunuzu yazınız. Cevaplanmasını istediğiniz sorularınızı uzmanlarımıza burayı tıklayarak sorabilirsiniz.