SOĞUK ALGINLIĞI
2016-09-24 20:34:17 | Güncelleme 2016-09-24 20:34:17 |
Soğuk algınlığı, burun akıntısı, boğazda kaşınma hissi ve
burun akıntısı ile başlayan belki de en sık bilinen virüslerin sebep olduğu
bulaşıcı bir hastalıktır.
Soğuk algınlığı, burun akıntısı, boğazda kaşınma hissi ve burun akıntısı ile
başlayan bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle hafif belirtilerle 1- 2 hafta
içinde kendiliğinden düzelmektedir.
Çocuklarda sık görülmesinin nedeni, kreşlerde, okullarda diğer çocuklarla
sık temas halinde olmasından kaynaklanır. Çocuklar böyle toplu yerlerde sürekli
virüsü birbirlerine bulaştırırlar. Soğuk algınlığına neden olan 200'ün üzerinde
virüs saptanmıştır. Bu tip virüsler
yılın soğuk ve kuru dönemlerinde daha kolay ürer.Soğuk havadaki nem oranının
düşük olması burnun kurumasına ve kendi savunma mekanizmasının bozulmasına yol
açar. Böylece virüs kolayca buruna yerleşerek soğuk algınlığına yol açar. 110
dan fazla rhinovirüs çeşidi mevcuttur. Havanın kuru ve soğuk olmasının yanı
sıra bireysel faktörlerde soğuk algınlığı şansını artırmaktadır. Bunların
başında yetersiz beslenme, sigara kullanılması, bademcik ve geniz eti
problemleri, stres gelmektedir.
Genellikle hastalıklı kişilerin tükürükleri, burun akıntıları yoluyla kolayca
bulaşır. Virüsler deride veya dış ortamda 2-3 saat canlı kalabilmektedir. Bu
nedenle virüs bulaşmış, telefon ahizesi, para, kapalı ortamlar yoluyla kısa sürede hastalık bulaşabilir.
Hastalık genellikle virüsün alınmasından 2-3 gün sonra başlar. İlk belirti
burun akıntısıdır. Bunun dışında burun tıkanıklığı, hapşırık, boğaz ağrısı,
öksürük ve baş ağrısı olabilir. Ateş, hafiftir. 37-38 derece arasında seyreder.
Halsizlik, kırgınlıkta görülebilir. Eğer bakterilerde olaya eklenirse, orta
kulak iltihabı, sinüzit, bronşit veya pnömoni gelişebilir ve buna bağlı belirtilerde
değişir.
Soğuk algınlığının tedavisi yoktur. Tedavide belirtilerin ortadan kaldırılması amaçlanır.
Yapılması gerekenler ; yatak istirahati, sıvı alınımının artırılması, tuzlu su
ile burun lavajı ve boğaz gargarası, burnun nemlendirilmesi, ateş düşürücü ve ağrı
kesici ilaçlar alınması, bol C vitamini içeren meyve ve sebzelerin tüketilmesi
gerekmektedir.
Bunların dışında dekonjestan ilaçlar olan ve piyasada grip ilacı olarak satılan
ilaçlar hastalığı iyileştirmez veya süresini kısaltmaz. Sadece belirtileri azaltır.Bu
nedenle doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır. Antibiyotikler ise bakteri
enfeksiyonu yoksa asla alınmamalıdır.
Aslında tedaviden daha önemli olan nokta önlem almaktır. Yani hastalığın
bulaşmasını engellemektir. Esas önlemler; dışardan geldiğimizde ellerimizi
sabun ile yıkamalıyız ve bunu çocuklarımızda alışkanlık haline gelmesini
sağlamalıyız. Mümkünse soğuk algınlığı olan kişilerle yakın temastan
kaçınmalıyız.Hapşırır veya öksürürken elimiz ile burnumuzu ve ağzımızı
kapatmalıyız.Kış aylarında bol sıvı almalı ve beslenmemize özen göstermeliyiz
Özellikle kaloriferli evlerde yatak odasındaki nem oranını normal sınırlar
içinde tutmalıyız.
Beklenmeyen bir durum karşısında, örneğin kulak ağrısı, şiddetli baş ağrısı,
balgamlı öksürük, burun akıntısının sarı-yeşil renk alması, ateşin yükselmesi gibi
hallerde derhal doktora başvurmalıyız.

Yorumlar
Yorum |
---|