Kolesterol Nedir? Tedavisi Nasıldır?
2017-10-17 11:51:49 | Güncelleme 2017-10-17 11:51:49 |
Kolesterol vücudumuzun yapı taşı olan hücrelerde ve hücrelerin zarlarında bulunan ve vücut için gerekli bir maddedir. Yağ molekülleri kanda proteinlere bağlanarak taşınır ve vücuttaki tüm organlara dağılır. Her şeyin fazlası zarar olduğu gibi kolesterolün de vücutta fazla olması zararlıdır. Ancak kolesterolün tipleri vardır: iyi ve kötü kolesterol. İyi kolesterol HDL, başında H harfi olduğu için hayırlı kolesterol olarak kısaltabiliriz, fazla olması yararlıdır. HDL düşük olması ise sorun yaratır ve kalp hastalıklarına zemin hazırlar. LDL, yani lanetli kolesterol ise kötü kolesteroldür. Fazla olması durumunda kolesterol yani yağlı olan ve mum kıvamındaki bu madde kandaki bazı hücreler ve hücre artıkları ile birleşir ve damarları daraltır. Bu daralmanın üzerine bir kan pıhtısı gelirse damar tam tıkanır. Bu damar tıkanıklığı beyinde olursa felç, koroner damar dediğimiz kalp damarında olursa enfarktüs yani kalp krizi oluşur. Otuz yaş üzeri tüm yetişkinlerin hayatlarında en az bir kere kolesterol ölçümü yaptırması gerekiyor. Ancak birçoğumuz gibi bozuk beslenme alışkanlığı gibi risk faktörleriniz varsa ve spor da yapamıyorsanız, üstüne üstlük ailenizde kalp ve damar hastalığı olan birinci derecede akrabalarınız varsa kolesterol değerlerinizi 1 veya 2 yılda bir ölçtürmeniz gerekir. Çünkü yüksek kolesterol belirti vermeden ilerliyor. Total kolesterol, HDL, kan basıncı ve sigara içme durumunuza göre kalp krizi geçirme riskini hesaplayan modeller vardır. Diyet yapmanıza rağmen kolesterol testiniz hedeflenen düzeye inmemişse, ilaç tedavisi gündeme geliyor. Ancak ilaç tedavisi ömür boyu sürmektedir. Bu ilaç tedavisine de ömür boyu verme niyeti ile başlanılmalıdır. Ancak hasta sıkı diyet yapar ve zayıflarsa ömür boyu kolesterol ilacı verme durumu iptal olur
Yüksek kolesterol tedavisinde dikkat edilmesi gereken en önemli şey sağlıklı yaşamdır. Diyetle yüksek kolesterol seviyesi düşerken, sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlıklarını da kazanmalısınız. Yazın yaz sebze ve meyveleri, kışın kış sebze ve meyveleri tüketiniz. Sebze, meyve, kuru baklagil ağırlıklı beslenmeye özen gösterin. Kızartmalardan kaçınmayı ihmal etmeyin. Yüksek tansiyonunuz varsa, kullandığınız tuzu azaltmayı da unutmayın. Sosis, salam, sucuk, pastırma, ciğer, böbrek ve beyin gibi kolesterolü fazla olan etlerden uzak durun. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta da besinlerin yağ ve kalori içerikleri. Yağı azaltılmış peynir ve sütü tercih edin. Diyet peynir, diyet süt kullansanız bile bunları sınırlı miktarda tüketin. Haftada iki –üç defa yumurta tüketebilirsiniz. Serbest olarak sıvı yağ, maden suyu, bakla, lahana, enginar, ceviz, çay, her türlü yeşillik, marul, salata, domates, maydanoz ve meyve tüketebilirsiniz. Patates cipsi, mayonez, hazır salata sosları, tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağından ise kesinlikle sakınmanız gerekiyor. Sigara kalp ve damar hastalıkları açısından risk faktörü olduğu kadar, kolesterolünüzün yükselmesine de yol açıyor. Alkol vücutta şekere dönüşür.Zararı faydasından çok fazla, alkolü tamamen unutabilirsiniz. Kolesterolünüzü kontrol altında tutmak istiyorsanız, az miktarda ancak düzenli spor yapmanız şart. Çünkü spor HDL kolesterolü (iyi kolesterol) yükseltiyor, LDL kolesterolü (kötü kolesterol) ise düşürüyor. Haftada en az 3, tercihen 5 kez, 30–45 dakika süreyle yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklete binme gibi sporlar kolesterol düzeyinizin dengede kalmasını sağlıyor.
Kolesterol yükselmesini ve düşmesi üzerine birçok faktör etkilidir. Bunların en önemlisi genetiktir. Vücudun ürettiği kolesterolün düzeyi yediklerimizin yanında genler tarafından da belirleniyor ve yüksek kolesterol anne babadan çocuğa geçiş gösteriyor. Kolesterol düzeyini en çok etkileyen ikinci faktör yanlış beslenme alışkanlığıdır. Yiyeceklerdeki iki besin grubu kolesterol düzeyinin yükselmesine yol açıyor. Hareketsizlik ve sigara iyi kolesterolü düşürüyor. Stres, asabiyet gibi durumlar kötü huylu kolesterolün yükselmesine neden oluyor. İnsulin direnci, polikistik over sendromu, erken menopoz, tiroid tembelliği, hipotiroidi, guatr, şeker hastalığı gibi endokrinoloji ve metabolizma alanına giren faktörler iyi kolesterolü düşürüp, kötü kolesterolün yükselmesine zemin hazırlıyor.

Yorumlar
Yorum |
---|