COVİD-19 dan Sadece Vücudunuzu Değil, Psikolojinizi de Koruyun

Yayın Tarihi : 2020/03/22 15:55 • Güncelleme Tarihi : 2020/03/22 15:55 • Yazar: Biyolog Nesibe Şanaldı Alpoğlu

Tüm dünyayı etkisine alan ve Türkiye’de de etkisini gün geçtikçe hissettiren COVİD-19 salgını, yarattığı tedirginlikle de insan sağlığını tehlikeye atıyor.

COVİD-19 dan Sadece Vücudunuzu Değil, Psikolojinizi de Koruyun

Tüm dünyayı etkisine alan ve Türkiye’de de etkisini gün geçtikçe hissettiren COVİD-19 salgını, yarattığı tedirginlikle de insan sağlığını tehlikeye atıyor.

COVİD-19 Nasıl Bir Salgın?

COVİD-19; virüs kökenli bir hastalıktır. Solunum yoluna tutunduğu ve bu bölgelerde yaşama ortamı bulduğu için; başka insanlara geçişi de bu vesile ile olmaktadır.  

Bu virüs cansız ortamlarda da yaşayabildiğinden, farkında olmadan toplumda kolayca yayılabilmektedir.

COVİD-19 da El Hijyeni Neden Önemli?

Virüsün direk solunum yoluna yapışması pek de mümkün değildir. Bunun için hasta olan kişinin direkt solunum araçlarınıza hapşırması, öksürmesi gerekir. Ancak daha yaygın olan bulaşma şekli elle bulaşmadır. Çünkü hapşırıp öksürürken defalarca aynı peçeteyi kullanma, ele temas eden tükürük salgısını yıkamadan her yere dokunma gibi hassasiyet gösterilmeyen davranışlar sergilenmektedir. Bu sebeple yüzeylere tutunan virüsler, başka insanların da aynı yüzeye tutunmalarıyla kolaylıkla ortamlarda dolaşabilmekte ve pek çok insanın hayatını tehlikeye atabilmektedir.

Virüsü bir nesne üzerinden alan kişi de hemen hasta olmaz. Virüs kişinin öncelikle eline bulaşır. Şayet kişi elini direkt yıkar veya dezenfekte ederse bu virüs uzaklaşır. Ancak ağız, burun, göz gibi nemli ve virüsün kolayca vücuduna tutunabilecek bölgelerine dokunursa işte o zaman hastalığı almış ve evindeki her bireye bulaştıracak safhaya getirmiş olur.

COVİD-19 dan Psikolojinizi de Koruyun!

COVİD-19 dünya üzerinde hızla yayılması, cansız bölgelerde dahi bir süre yaşayabilmesi ve ölümcül olması sebebiyle topluma büyük bir korku salmıştır. Bu korku haklı bir korkudur. Nitekim bu virüs hayatı pek çok ülkede neredeyse durdurma noktasına getirmiş, ancak yayılmaktan vazgeçmemiştir.

Fakat bazı insanlar, bu durumu ciddi paranoyaklık hale getirmiş. Tüm gün kötü haberleri okuyarak, izleyerek, kendini sadece izole ederek değil, hayattan tüm bağını kopararak devam etmektedir.

Bu tutum çok yanlıştır. Elbet bu virüs geçtiğinde, kişinin yaşadığı sıkıntılar vücudunda baki kalacaktır. Özellikle üzüntü, stres; bağışıklık sisteminin çökmesine ve pek çok organın işlevini yitirmesine sebep olabilecektir. Bu sebeple bu dönemi en verimli şekilde geçirmek gerekir. Bunun için bol kitap okumalı, üretmeli ve hayatınızda uzun süre yapmak isteyip de fırsat bulamadığınız kişisel gelişim aktiviteleri yapılmalıdır.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.



Yorumlar

Yorum
?