Düzenli Olarak Yaptırmanız Önerilen 10 Tahlil Nedir?

Yayın Tarihi : 2018/10/20 00:39 • Güncelleme Tarihi : 2020/04/04 21:34 • Yazar: Uzm .Dr. Oğuz Alp Gürbüz
Sağlığımızın takibi ve kontrolü için düzenli aralıklarla bazı tahlillerin yapılması gerekmektedir. Özellikle doktorların hastalarından en sık istediği ve düzenli olarak yapılmasını önerdiği 10 tahlil nedir? Bu yazımızda bu çok önemli tahliller hakkında bilgi vermek istiyoruz.
Düzenli Olarak Yaptırmanız Önerilen 10 Tahlil Nedir?

Hayatın olağan akışında bazen kendimizi yorgun, güçsüz, bunalmış ve olması gerektiği kadar sağlıklı hissetmediğimiz zamanlar olur. Çoğu zaman bu gibi durumların altında yatan önemli bir hastalık olmayabilir fakat sağlıklı olsanız bile yaptırmanız gereken bazı kan tahlilleri hayatınızın ilerleyen dönemlerinde daha sağlıklı olmanızda size yardımcı olacaktır.
25 yaş üstü yetişkinlerin her yıl yaptıracağı kan tahlilleri ciddi hastalıkları önlemek açısından önemli bir adım olacaktır.

Bu tahliller sayesinde diyabet, metabolik sendrom, kalp hastalığı ya da modern topluma zarar veren diğer kronik hastalıklar daha ciddi hale gelmeden önce önlem alma şansı bulunabilecektir.

Aşağıda düzenli olarak yaptırmanız gereken tahlilleri bulabilirsiniz:

TAM KAN SAYIMI (CBC):

Tam kan sayımı doktorların en fazla kullandığı testlerden biridir. Kan hücreleriniz hakkında önemli bilgiler verir. Bir enfeksiyon geçirip geçirmediğiniz veya aneminiz olup olmadığı hakkında fikir verir.
CBC değerlerinizi takip etmeniz önemlidir, çünkü bu değerlerin çoğu yaşam kaliteniz üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir.
Örneğin, yüksek hemoglobin düzeyi kan basıncınızı ve kan pıhtılaşma riskinizi artırabilirken, düşük beyaz kan hücresi sayısı, enfeksiyonlara kolayca yakalanmanız için bir neden olabilir.

KAPSAMLI METABOLİK PANEL:

Kapsamlı metabolik panel, karaciğer, böbrek, kan şekeri ve vücuttaki elektrolitler hakkında detaylı bilgi veren ve oldukça sık kullanılan bir tahlil grubudur.
Genellikle 14 parametreden oluşan bu test grubundan içerir.
BUN, kreatinin böbrek fonksiyon; ALP, AST, ALT ve bilirubin karaciğer fonksiyon testleridir.
Sodyum, potasyum, kalsiyum, klorür, bikarbonat elektrolit değerlerini ölçmek için kullanılır.
Albumin ve total protein protein değerlerini gösterir.
Glukoz, kan şekeri ölçümü için kullanılan testtir.

LİPİD PANELİ:

Lipid paneli kolesterol ve trigliserit seviyesini ölçer. Bu belirteçler kalp hastalığı gelişme riski açısından önemli testlerdir. Kolesterolün alt birimleri olarak iyi kolesterol (HDL) ve kötü kolesterol (LDL) ölçümleri de yapılır.

Hemoglobin A1c (HBA1c):

Kan şekeri testi mevcut glikoz seviyenizi gösterirken, HbA1c son 3 ay boyunca ortalama kan şekeri seviyesi hakkında bilgi verecektir.

Diyabet hastası olmasanız da yılda en az bir kez HBA1c düzeylerinizi kontrol etmelisiniz, diyabetli kişilerde ise yılda 3-4 kez yapılmasında fayda vardır.

Diyabet için bir risk faktörü olmanın yanı sıra, yüksek HbA1c düzeyleri kalp hastalığı riski açısından da önemlidir.

hs-CRP:C-reaktif protein (CRP)

Bakteri ve virüslerle savaşan ve enfeksiyona yanıt olarak artan bir proteindir. Ancak kronik strese yanıt olarak da artar. Aşırı kiloluysanız, yüksek tansiyonunuz varsa, diyabetiniz varsa, diş eti hastalığınız varsa, egzersiz yapmıyor ve / veya duygusal strese maruz kalıyorsanız daha yüksek CRP düzeyiniz olacaktır.
Hs-CRP ayrıca kalp hastalığı riskini de tahmin edebilir. Hem hs-CRP hem de kolesterol seviyeleri yüksek olduğunda, genel kalp hastalığı riskiniz 9 kata kadar artar.

D VİTAMİNİ:

D vitamini eksikliği dünyadaki en yaygın beslenme eksikliğidir. Yorgunluk, bel ağrısı, kas ağrıları, sindirim sorunları, obezite, duygudurum dalgalanmaları ve zayıflamış bağışıklık sistemi D vitamini eksikliğinin belirtileridir.

Güneş ışığından, belirli yiyecekler ve takviyelerden D vitamini alabilirsiniz. Bu nedenlerle, D vitamini seviyesinin düzenli olarak izlenmesi önemlidir.

DEMİR-FERRİTİN:

Demir eksikliği diğer bir yaygın besin yetersizliği ve aneminin önde gelen nedenidir. Öte yandan, bazı kronik hastalıklar vücudumuz için son derece toksik olan aşırı demir yüküne neden olabilir.
Bu nedenle demir düzeylerinizi, kan demir düzeyi veya ferritin (vücudunuzun demir depolarını yansıtan) testleri ile olarak düzenli olarak kontrol ettirmelisiniz.

HOMOSİSTEİN:

Homosistein folat veya vitamin B12 eksikliği hakkında fikir verebilir. Bunun dışında, yüksek homosistein seviyeler kalp krizi, felç, depresyon, demans ve osteoporoz riskini artırır.
Bu yüzden homosistein düzeyinizi bilmek önemlidir.

ÜRİK ASİT:

Çok fazla ürik asit böbrek taşı ve gut neden olur ve kalp hastalığı, diyabet ve kanser riskini artırır. Fakat aynı zamanda ürik asit ayrıca doğal bir antioksidandır. Yapılan çalışmalarda beyni Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklardan koruyabildiğini göstermektedir. Bu yüzden ürik asidin ne çok yüksek ne de çok düşük olması önem taşır.

TİROİD HORMONLARI:

Tiroid hormonları metabolizmanızın hızını kontrol eder. Kolesterol seviyenizi ve hücrelerin insüline karşı olan yanıtını etkiler. Tiroid hormonunun yüksek ya da düşük olması kilo, enerji düzeyi ve ruh hali ile ilgili sorunlara neden olabilir.

TSH, tiroid fonksiyonunu kontrol etmek için en sık test kullanılan testlerden biridir.
Normalden daha yüksek bir seviyede olması, tiroidinizin daha az aktif olduğu (hipotiroidizm) anlamına, TSH’ın normalden daha düşük bir seviyede olması ise tiroid bezinizin aşırı aktif (hipertiroidizm) olabileceği anlamına gelir.
Alternatif olarak, bu biyobelirteçlerin bir kombinasyonunu içeren bir tiroid paneli doktorlar tarafından sık olarak kullanılır.
Bu testler TSH, total veya serbest T4, total veya serbest T3, T3 uptake ve serbest T4 indeksidir.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.



Yorumlar

Yorum
?